Baş uyuşması, beyinde gerçekleşen uyuşma, sancı veya karıncalanma hissiyle ortaya çıkan bir problemdir ve birçok kişi tarafından aniden yaşanabilir. Bu durum, bazı bireyler tarafından ciddiye alınmasa da, aslında çeşitli travmalara neden olabilir. Baş uyuşması, bazı kişilerde psikolojik olarak ciddi bir problem olarak algılanabilir ve beyin kanaması korkusuna yol açabilir. Ancak, her uyuşma ve karıncalanma beyin kanamasının bir göstergesi değildir. Uzman hekimlerin yaptığı araştırmalar neticesinde, baş bölgesindeki uyuşma ciddi bir endişe kaynağı olsa da, nöroloji uzmanları bu durumda hemen paniğe kapılınmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Baş bölgesindeki sinirlerin sıkışmasından kaynaklanan beyin uyuşmaları, bazı rahatsızlıkların belirtisi olabilir. Baş uyuşması, kanın damarlarda pıhtılaşması ve damarların tıkanması veya beynin oksijensiz kalması gibi ciddi problemlere yol açabilir.

Baş uyuşmaları her ne kadar ciddi bir problem olmasa da, baş bölgesinde görülen uyuşmanın yanı sıra bazı rahatsızlıklar da gelişebilir. Bu rahatsızlıklar şunlardır:

Bu belirtiler beyin kanamasının işaretleri olabilir. Baş uyuşması genellikle bu evrelerden önce gözlemlenir. Eğer bu belirtiler ortaya çıkarsa, ciddi bir problem belirtisi olabilir. Baş bölgesindeki uyuşmanın altında yatan birçok problem olabilir. Genellikle, baş uyuşması beyin bölgesinde zedelenmelere bağlı kanamalar veya dışarıdan alınan bir darbeyle birlikte karıncalanma hissi ve baş uyuşması şeklinde görülebilir. Bu tür darbeler, farklı rahatsızlıkların oluşmasına neden olabilir.

Baş uyuşması, beyinde bulunan nöronların elektriksel aktivitelerini tam anlamıyla yerine getirememesinden kaynaklanır. Baş bölgesinde gözlemlenen karıncalanma hissi, beyinle ilgili değildir. Karıncalanma hissi, kafatası bölgesinin saçlı deriyle doğru orantılı olarak gözlemlenir. Baş bölgesinde görülen bu karıncalanma hissi, başın ön ve arka bölümlerinden saçlı deriye doğru yayılır. Zamanla bu karıncalanma hissi nedeniyle uyuşma, katılaşma ve his kaybı gözlemlenebilir. Bazı baş ağrılarından rahatsız olan hastalarda yapılan araştırmalarda, uzun süreli baş uyuşukluğunun temelinde geçmişte alınmış bir darbeden kaynaklandığı ve bu uyuşmanın sürekli yorgunluk hissi yarattığı anlaşılmıştır.

Uzmanlar, baş uyuşmalarının bir darbeden kaynaklı olarak veya beyinsel bir rahatsızlıktan kaynaklı olabileceğini düşünerek çeşitli tedavi yöntemleri önermektedir. Baş uyuşmasında yapılacak ilk adım, beyin tomografisi çekilerek hastalığın temelinin ne olduğunun tespit edilmesidir. Eğer bu rahatsızlık beyinsel nöronlardan veya beynin aldığı darbe ile oluşmuşsa, bu durum kolaylıkla tespit edilerek uygun ilaç tedavileri uygulanır. Ancak, hastalık tıbbi açıdan açıklanamayacak bir düzeyde ise, yani psikolojik ise, bu durumda hastanın psikolojik rahatlaması sağlanır. Baş uyuşmalarının geçmesi amacıyla uzman hekimlerin önereceği uygun ilaç ve tedavi yöntemleri uygulandığı takdirde, bu rahatsızlık geçecektir. Ancak, şiddetli baş ağrıları, burunda kanama, başta kaşıntı gibi durumlar uzun süre devam ederse, konu uzman hekime vakit kaybetmeksizin bildirilmelidir.